14 Eylül 2009 Pazartesi

ben var başlık yazmak sevmemek

evet 5 günlük zorunlu aradan sonra lab ortamıma geri döndüm. hım mutlu muyum? nayırr.

evde her yer saç. yani pek silip süpüren temizlik bağımlısı insan olmasamda -annemin tam tersi- bu saç meselesi beni bile rahatsız edecek boyuttaydı. sonuç kökten çözüm: saçlarımı kısacık yaptım yine...her zamanki gibi kardeş dalga geçti. sevgili somurttu ve hı hı güzel olmuş tabi dedi. ben ise memnunum kısa ve kıvırcık saçlarımla 80ler mode on.

bugün itibariyle kışın yaklaşmakta olduğuna kanaat getirdim. akşam 7 de 100 yen shopa gitmek üzere binadan dışarı çıktığımda etraf zifiri karanlıktı. normalde sabah 9 dan akşam 10 a kadar yapay ışık altında oturan benim gibiler için gün ışığı yalan oluyor. güneşi özlüyorum.

100 yenden -ponponu yapmanın şevkiyle- 2 yumak ip aldım birde kocaman tığ. etsy deyimiyle neck warmer yaptım. malzeme olsaydı atkı olurdu. kadınlar kolayını bulmuş, bir atkı yününe 4 tane neck warmer yapar insan. kazançlı iş.


eve döndüğümde en sevdiğim iş posta kutusunu açmak. bugün bahtıma bir apartman ilanı- çok pahalı yahu evler-, elektrik faturası, ve postcrossing den amerika menşeili kart geldi . pek beğendim. en favori kuşlarımdan turna - sandhill crane kartı.

bir de pazar günü odamda kalabalık yapsın maksadıyla astığım zımbırtıları yenilemiştim. ahanda bu şekilde artık:


mükü özlemesin beni, ben onu özleyeyim. ayrıca bir dosta: 'yarın bugünden yorgun düşmüşse bugünkü ben yarını kurtarabilir mi yoksa illa ki yarını mı beklemem gerekir?' şeklinde ki saçmalamalarımın doruklarında ki soruma verdiği ciddi cevaptan ötürü teşekkürü bir borç bilirim. o bi'tanedir.

insanın en yakın arkadaşları binlerce km ötede bile en yakın arkadaşları olarak kalıyor. günah çıkartmama yardımcı oluyorlar. sizi bilmem ama ben aklımdan geçirdiğim kötü şeyleri müküye anlatıyorum. sonunda en saf kedi bakışımla kötüyüm ben dimi? diyorum. o da hayır diyor normalsin:) böylece vicdan azabımdan kurtuluyorum.

hoca bir sürü şey istedi. bitse de kurtulsam artık yaw. oje sürüp, kururken merlin izleyeceğim. sonra da uykumun gelmesini bekleyeceğim. gelsin lütfen yoksa yine uyur uyanık günlerim başlıyor demektir. yarı hayalet gibi dolaşıyorum günlerce. yazık oluyor lahana efendiye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder