31 Mayıs 2010 Pazartesi

haziran mı?


haziran ayı denize doğru parlak ışığa elini siper ederek bakmak gibi

yeni aşka düşmek gibi

sevdiğini bilmeden sevmek gibi

durmak gibi

asos a gidelim demek gibi

yaz gibi, sıcaktan bayılmak gibi ama en çok zamanın ellerimden kayıp gitmesi gibi...6.ay

30 Mayıs 2010 Pazar

unutmadan not düşmek lazım: insan dolunayda aşık olurmuş...bir dost

*carlos benimdir
-hayır benim
*-carlos we are your turkish fansssss lav yu..
yeniden gitsek ya...

3 bardak acayip birşeylerli çay= pazar sıkıntısı

sevgili kazakistan semalarında...

29 Mayıs 2010 Cumartesi

bugün otobüsün arka taraflarında oturup gözlüklerim ve şapkamın ardına saklanmış insanları incelerken, gözleri görmeyen bir kadın otobüse bindi. ikinci sıradaki bir kadın elinden tutup onu kendi yerine oturttu. son durakta başka birisi koluna girip otobüsten indirdi, başka birisi kaldırıma çıkarttı. benim merak ettiğim ise bu kadar yabancının teklifsizce ona temasıyla neler hissettiği idi?

not: bir insanın bir başkasını çok sevdiğini gözlerinden gördüğüm anda ağlamaya başlıyorum. neden ki? - neyse ki sık gerçekleşebilen bir hadise değil-

ve barry adamson:

yalnızken

sabahın köründen beri okuldaki odada sıkışıp kaldım. açıköğretim sınavı var imiş, labdaki işleri gizlice halledip hemen odaya dönüyorum:) sessizce , komik...yalnızım, çay, annemin tarçınlı kurabiyeleri, kitaplar falan filan mutluyum şimdi. sevgili fukuoka yollarına düşecek birazdan. o gelecek diye rahatlıyorum heralde. sonra ne de olsa gene gidicez...

bugünlerde en sevdiğim: hadleyhutton

28 Mayıs 2010 Cuma

özlemmişdemişti


özlem heryerde arkadaşlarda, sevgilide, çookkk uzaktakilerde, ama bugünlerde en çok sabancı da...özledim ya:)

27 Mayıs 2010 Perşembe

baktığım herşeyi aynı gördüğüm şu günlerde kesinlikle yeni gözlere ihtiyacım var.

sanane

hiç tanımadığım 50 den fazla kişi hasbelkader merhabalaştığımız bir ortamda bana neden diye sordu. hiçbirine sanane diyemedim ama kendimi tutmasam ağzımdan kaçıverecekti: sanane...oh ya...neyse sosyal aktivite ve bilimsel kaynaşma konulu 2 gün sona erebildi. sonuçta uzaktan çekilmiş bir fotodaki toplu iğne başlarından biri oldum. esenlikler dilerim.

en azından sevgili de dönüyor artık, 3 gün hiroshima, 30 unda fukuoka ve hoopp istanbul. sonunda...yine çok özledim.

26 Mayıs 2010 Çarşamba

gök gürlemeyince de korkuyormuşum...

23 Mayıs 2010 Pazar

jeffff

boş bir pazar gününde coupling den daha iyi zaman öldürücü bulunamaz. jeff i oynayan richard coyle için piyanist şantör kalbimden gelsin: ay lav yu ay lav yu du yu lav mi? yes ay duuuuu

ayrıca kendime kuş yapmaya başladım. bir sürü uyduruk kuş:

22 Mayıs 2010 Cumartesi

gök gürleyince korkuyorum.

20 Mayıs 2010 Perşembe

cake never there

uzun zamandır kafamda bu şarkı dönüyor. pek eski , severmisiniz?

19 Mayıs 2010 Çarşamba

dut, seksek

19 mayıs dolayısıyla kampüs bomboştu, labdaki işleri hallettikten sonra bir sürü dut yedik.


karadut sadece kütüphaneye gelmeden önceki ağaç, ne yazıkki :) yerlere dökülenleri de mi yeseydik acaba?


sonra boş kampüste seksek: o çizdi ben sektim.





günler geçiyor. tekrar labdayım.

not: mükü izmir e gelsin. ayrıca avuç avuç dut yedikten sonra su içmeyin...

17 Mayıs 2010 Pazartesi

boş kıyı


hiçbirşey olması gerektiği gibi değil.
insan geleceğini planlarken tek başına mıdır?
önemsediğim insanlar beni o kadar önemsemiyorlarsa ve ben o kişilerden vazgeçemiyorsam ne halt yemeliyim?
michael fay sudan da imiş gitsem ya.
küçük küçüktür asla benim istediğim olgunlukta olamaz.
salağım ben, aralık ayı için ne planlar yaptım. kendi kendime gelin güvey oldum ve şu an o imkansız hayaller için içime içime gözyaşı akıtıyorum. karşımda annem olmasa zangır zangır ağlıcam.
tek başına yaşamamın en güzel yanı istediğim zaman istediğim kadar ağlayabilmekti sanırım. durduran olmazdı. o durumda iken yalnız olmasam ağlamazdım diye düşünüyordum. nalet gitsin...halbuki alakası yokmuş. birisinin size neden diye sormayacağını bilerek ağlayabilmek özgürlükmüş.
acayip insanlarla tanıştım. daha acayiplerini bekliyorum. şaşırmamam lazım. insanlar iyi değil. belki de ben yeteri kadar iyi değilim?
dostlarımı özledim.

15 Mayıs 2010 Cumartesi

mesela şimdi sabah, az yağmur yağmış ve atıştırmaya devam ediyor, açık pencerelerden içeri yağmur kokusu giriyor. balkonda çay zamanı ve mutluyum.

14 Mayıs 2010 Cuma

şöyle böyle

naruto çok heyecanlı devam etmekte, 160. bölüm yayınlandı. mangaları okumuş bir insan olarak spoiler isteyene itinayla hizmet verilir.

kardeşim altay ksk maçı için istanbula gidiyor. 10 liraya gidip gelecekmiş bende mi takılsam nede olsa büüüyükk alltaaayyy.

hayatta ne yapmak istediğimi biliyorum, ama geç oldu, üşeniyorum tekrar başlamaya, artık idealist falanda değilim, bildiğin üşengecim, aç kalacağım, azıcık ucundayım hayatımın, zaten nisenjuni ölüm yılım olacaksa kasmaya ne gerek var, lakin mayalar yanıldıysa sevgili arkadaşımın deyimiyle nalet gitsin...derim ki 2 yıl daha fazla sevgilimi görmüş oldum. oo yeahhhhh...

fince çok mu zor?

böyle de bir şiir topluluğu var ve güzel dergiler çıkarıyorlar eşit denk gelirseniz okuyun.

masking tape ile duvarlara foto yapıştırma olayım sinir harbi halini almış durumda, onlar serbest düşüşe geçiyor ben yakalıyorum. bir günde çok kere. nerede o eski selobantlar...

güzel film izleyesim var güzel filmler yok öneri?

dün gece ayşegül ve özge ile 30 u aşkın flamingo gördük. mutlu oldum.

sevgili de gelsin artık. sıkıldım buralarda...

polaroid makinamı buldum da bunun kağıtları eskiden pek pahalı idi. hala öyle mi?

uyuyorum artık. esenlikle.

13 Mayıs 2010 Perşembe

...


insan durur durur ağlar ya öyle birşey

resim holli den

12 Mayıs 2010 Çarşamba

I heart the arctic

sonunda elime ulaştı. pek hoş çizimler, yaza girerken kışı avucumda tutmak gibi.




sizde istiyorsanız: jackiepeppermint

out of a forest

çok güzel bir animasyon:

Out Of A Forest from Tobias Gundorff Boesen on Vimeo.

11 Mayıs 2010 Salı

tepetaklak


bugün dünyam tepetaklak. resim kikiandpolly den.

şenlik


şunu anladım ki şenlikler sadece lisanstayken güzel, diğer türlü... fakat m.f.ö. nede olsa eğlenceli...

otobüste giderken açık pencereden esen rüzgar saçlarımı uçuşturdu, suratıma daha çok rüzgar gelsin diye daha dik oturdum. yukarı çevirdim başımı ve sık sık gözlerimi kapatıp açtım. her açtığımda gökyüzü masmaviydi, yaşadığımı hissettim. mutlu oldum. rüya gibiydi.

5 Mayıs 2010 Çarşamba

love



When you are in love you can't
fall asleep because reality is
better than your dreams.
~ Dr. Seussg

sevdim



video youtube dan. umarım görürsünüz...

3 Mayıs 2010 Pazartesi

asylum

asylum: inside the closed world of state mental hospitals

christopher payne ' in 6 yıllık projesi imiş, artık kullanımda olmayan ruh ve sinir hastalıkları hastanelerini dolaşmış. çok etkileyici fotoğraflar :

burada

kukumav


karşımızdaki apartmanın bacasında kukumav, gündüz gündüz orada ne işin var?

2 Mayıs 2010 Pazar

rainbow warrior

rainbow warrior gezildi. emekliye ayrılacak emektar tekneyi görmek istiyorsanız bir sonraki durak antalya...

ayrıca işçi filmleri festivali başladı. tekel işçilerinin direnişi ile ilgi çok güzel bir belgesel izledik. 1 hafta boyunca etkinlik devam edecek. şu adreste program var. ben gideceğim filmleri işaretledim bile.




nükleersiz türkiye bir hayal mi?

1 Mayıs 2010 Cumartesi

gediz

belki kaçırmışsınızdır: eray çağlayan' dan, saklasak da mı korusak, kullansak da mı korusak

yarın greenpeace rainbow warrior izmir' de. nükleersiz türkiye

bugün itibariyle izmir' de en sevdiğim yere adım attım. yine değişik bir insan ile karşılaştım. ayruca sabahın köründe kalkıp benimle kuş gözlemeye gelen kardeşimi seviyorum. gediz deltası:


geçen haftalar pek güzeldi...unutulmayacak kadar güzel. esenlikle...