2 Eylül 2010 Perşembe

eylül

zaman geçiyor:

bu yaz ben radyoterapi nedir, maske nedir, kemoterapi nedir onu öğrendim.
küçük hücreli akciğer kanserini öğrendim, hatmettim, yuttum, en sevdiklerimden birinin kaç ay daha yaşayacağını kestirmeye çalıştım (kestirememişim).
tıp fakültesinde geçirmediğim kadar çok zaman geçirdim, her gittiğimde fena oldum iyileşir mi acaba sorusuyla koşturdum koridorlarda, kan taşıdım, sigarasını içerken durdum yanında.
sonrasında metastaz yapmış kanserin vücudun her yanında nasıl parladığını gördüm.
daha çok zaman varmış gibi gelen en neşeli gününde ateşi çıktı babamın ve ertesi gün kaybettim.
bir gün önce oturup tavla oynadığım babam, gitti...

bu yaz çok acıydı, çok kötüydü, çok unutulasıydı. hiç yaşanmamış kabul etsem.
ağlamalar dursa, içim acımasa, yada ne bileyim işte.

sonuçta eylül geldi, izmir bile serinledi...

not: kendinize dikkat edin ve sigara içmeyin.