25 Nisan 2010 Pazar

sıkıldım

ben bu aralar pek sıkıldım. öylesine...ki ben hep öylesine sıkılırım. durup dururken. tam çok eğlenmişken 10 dakika sonra ilgim biter ve sıkılırım. ne mi istiyorum?

burada çalışmak: aras bird station
burada yüzmek: mordoğan
burada da çalışmak: çamtepe
burada da çalışmak: anamur
burada okumak: helsinki

hepsini aynı anda yapmak istiyorum. hepsini yapmaya zaman yok. şu an kolumu kıpırdatmamam da sıkıntımı körüklüyor.

ayrıca bilin ki birileri kastamonu küre dağlarını, azdavay ı hes ler ile donatmaya başlayacakmış. yazık olacak her zamanki gibi...oralarda yok olacak ki hiç orman, akan su kalmasın bu memlekette...

kırmızı deftere yazacağım bundan sonra geride kalanları...siz sağlıcakla kalınız.

22 Nisan 2010 Perşembe

MaiAutumn


bu güzel hummingbird maiautumn dan. sabah uyandığımda ilk gördüğüm şey olması için tam yatağımın ayakucuna asacağım...

21 Nisan 2010 Çarşamba

gibi yapmak


şimdi ben ders çalışıyormuş gibi yaparken: pencerem açık, içeri esinti doluyor, pencereden foça tarafına baktığımda şimşekler çakıyor, ben çay içiyorum, ay şu bulut ne kadar güzel diyip fotoğraf çekiyorum hemen, aa önümüzdeki apartmanın çatısına konan kuş ne acaba diyorum çıkarıyorum dürbünü. sanki serçeden başka bir kuş olma ihtimalleri varmış gibi,- komşular onları gözetliyorum sanacaklar ama boşver-, birde bu arada annemin alyansından kolye yaptım, yağmur kokusu doldu şimdi içeri. ayrıca özledim. sonuç olarak: çok iyi ders çalışıyormuş gibi yapıyorum.

sabah



izmir yağmurlu, balkon manzaraları bilmem kaç numaralı fotolar...kahvaltıya gelsenize...

20 Nisan 2010 Salı

dünden

dün akşam itibariyle asıl mesleğim olduğuna kanaat getirdiğim apartman çocuğu ödev yapıcısı konumuma geri dönmüş bulunuyorum. gelişim bütün apartmanda dört gözle bekleniyormuş. ayrıca 5. sınıf öğrencisine 40 sayfa ingilizce ödevi veren öğretmeninide kınıyorum...

19 Nisan 2010 Pazartesi

sararmış


babaannem her gittiğimizde tek tek albümlerdeki bütün fotoğrafları anlatırdı. şimdi o albümlerden herkes kendi fotoğraflarını almış, dağılmış gitmiş...bana kimsenin hatırlamadığı bir kaç fotoğraf kalmış:


o yüzden anneannemdeki fotoğrafları çoğaltmaya karar verdim. dün gittiğimizde bütün fotoğrafları döktük ortaya, aa bu kimin oğlu, şu bilmem nerede, ah gençmişiz derken, elimde kalanlar:
anneannemle dedemin düğün fotoğrafları 1952:


dedemin trt izmir radyosu günlerinden 1955:

ayrıca odamın duvarına bu fotoğraflardan vb. zımbırtılardan bir kolaj yapıyorum. bitince gösteririm. hepinizi öperim...

17 Nisan 2010 Cumartesi

başta kuş

bugün tatsız başladı ama yapacak bir şey yok. ders çalışıp musluktan gelen şıp şıp sesine kafamı takmamam lazım değil mi? kocaman bir bardak suya 2 damla limon sıkıp onu mu içsem rahatlatsa...bütün düşünceler bu şekilde saçlarıma takılıp uçuşuveren kuşlar olsalar daha ne isterim:


resim marmeecraft tan the darling nest...

16 Nisan 2010 Cuma

chipmunk cheeks


pek çok beğendiğim bu resim chipmunk cheeks ' den...

neydi



güneşi kordonda batırmak kadar, kent orkestrası da eğlenceli idi....

15 Nisan 2010 Perşembe

nisanın ortası, kumru, sarıkeçililer vs.

evimiz en üst katta ya, balkon duvarı ile çatı arasındaki minicik boşluğa yuva konduruvermiş bu kumru, ne iyi etmiş- bana göre tabi annem hiç memnun değil:)- sadece poposunu gösteriyor birde biz balkona çıkınca acıklı acıklı bağırıyor. bizde çıkmayıveriyoruz balkona ama özledim ben balkonda çay içmeyi...


doğa derneği sarıkeçililere sadakat adında bir gezi düzenliyor. yörüklerle yaylaya çıkılacak, çadırda konaklanıp geri dönülecek vs. bakmak isterseniz buraya ...bende gitmek isterim aslında da püff da da dası var işte...

13 Nisan 2010 Salı

güzel

pek güzel rusticgoth ' dan:

12 Nisan 2010 Pazartesi

ödül

kelebek atölyesi ' ne teşekkür ederim:) 7 şey:

1. her işimi son dakikaya bırakırım.
2. siyah babetlerimin içine rengarenk çorap giymeyi severim. annem 2 günde nefret etti bu olaydan,'' kızım o kadar ince çorap aldım sana. giyme o puantiyeli çorapları'' diyor...ama ben o anne çoraplarını sevmiyorum.
3. 25 yaşında. biyologum. kuş, kelebek, börtü böcek severim.
4. insanların çok konuştuğu, bilgilerinden böbürlendiği, kendinizi bir işe yaramaz hissettirdiği, üstten bakan ortamlardan uzaklaşabilmeyi bu hafta öğrenebildim.
5. çayı da her şeyi de şekersiz içerim, kahveyi tercih etmem. gazlı içecekler midemi yakar. yakmasada yakarmış gibi yaparım :)
6. herşeyi biriktiririm. o kadar biriktiririm ki evi dağıtıp türkiye ye dönerken tam 5 battal çöp torbasını dolduran kağıt çöpü çıktı evden. kartpostal severim. çok yıllardır onları da biriktiririm.
7. hayalim gabon' a gitmek. oraya gittiğimde okyanus kenarına oturur ve ağlarım heralde. yola çıksam 2 gün ama yola çıkabilmesi püff...

11 Nisan 2010 Pazar

çanakkale

çanakkale idi:


kilitbahir idi:




arkeoloji müzesi, troya, dardanos:




balık, peynir helvası, bozcaada şarapları...oo eller havaya birde:) komikti...hoşçakalın.

9 Nisan 2010 Cuma

çanakkale de


bir kaç gün çanakkale deyim...canım arkadaşımla balık yiyip, şarap içecek, hadi şuraya da hadi buraya da diyen beni gezdirmeye çıkaracağız.

not: kızböceklerini çok seviyorum...

8 Nisan 2010 Perşembe

miss u

kumamoto ahalisi

7 Nisan 2010 Çarşamba

pazarda gezdi

yıllardır pazarda gezmeyen, her türlü pazar aktivitesine burun kıvıran, insan kalabalığı sevmez biri olarak, bugün bostanlı pazarında tam 2 saat geçirdim. semizotu, kabak, enginar, erik az biraz, çilek bir kaç tezgah, her yer marul, salatalık, tazecik turplar, bolluk...anneannemin ısmarladığı kara turp yoktu bir tek...bulsaydık tarhanaya koyacakmış...bu kadar güzellik bir yandaydı.

diğer yanda insanlar birbirinin üzerine yürüyor, ayaklar eziliyor, bağrışmalar, suratsız insanlar vb. bir 5 yıl daha gitmem pazara gene heralde. ama pazardan ayrılınca, 2 gevrek aldık ya, rüzgarlı havada sahilde oturduk, evlilik planlarını anlattı kuzenim, mutluluktan uçuşuyordu. konuşmadım ya pek bolca dinledim.

sonuçta 3 tişörtüm ve bir sürü rengarenk çorabım oldu...düğün dernek işlerinin zor olduğunu bir kez daha anladım. birde kentkart olayında 1 buçuk saatte aktarma yapınca bedava oluyormuş.

çarşamba çarşafa dolandı. esenlikle...

not: annem susamasam da su getiriyor ya, evde olmak güzel şey...

6 Nisan 2010 Salı

sonbahar gelsin


şimdi bahar bile gelmedi ama yaz hemen geçsin istiyorum. hemen sonbahar gelsin. yapraklar dökülsün istiyorum. (resim buradan)

bugün yağmurluydu belki biraz izmir ondandır, balkona beklerim:):

bugündü





bugündü derdim ama dündü: boyozdu, kordondu, balıktı, ekmekti, limonataydı, midye dolmaydı:)

5 Nisan 2010 Pazartesi

the blind side

bu gece ailecenek izlediğimiz bu film, sadece ailecenek seyredecekseniz güzel gelecektir. yoksa beyaz propogandasıymış, amerikan rüyasıymış, cumhuriyetçilermiş...gibi takılır kalırsınız.


spoiler:

sonuç olarak, annem iki yerde ağladı. ben trafik kazası öncesi diğer odaya kaçtım (tipik kötü birşey olacaksa ben görmeyeyim sendromum), kardeşim iki-üç tabak puding, bir gül börek, bir paket eti pizza kraker yedi. film mutlu bitti...

4 Nisan 2010 Pazar

puu



puu chan :) kim bilir bir daha ne zaman görürüm bu tatlı şeyi?

3 Nisan 2010 Cumartesi

30- istanbul






29 u gecesi sonunda istanbula gelebildim. seul aktarmalı kore havayolları uçuşu emergency exit seat den dolayı süperdi. ferah ferah geldim:) ayrıca uçakta sadece 4 kişi türktü. geri kalan uzakdoğuluların istanbulda nereye kaybolduklarını merak etmiştim ki, bir sonraki gün sultanahmet te hepsiyle karşılaştık.

1 günde istanbul: ayasofya, islam eserleri müzei, sultanamet köftecisi, gülhane parkı, taksim, ara cafe...bir çok arkadaş, bir sürü yemek, diş ağrısı, kardeş...

27- aso

martın son cumartesisinde aso da idik...yanardağdı, sülfürdü, trafikti, navigasyondu, sakuralardı, yemekti...