14 Kasım 2010 Pazar

mantar ormanı

bir varmış bir yokmuş, bundan çok değil 3 vakit önce, dünyanın bu köşesindeki en güzel ormanlar zalim şehrin kıyısında uzanır dururmuş, çınarlar çamlara yarenlik eder, hiçbir yerde görülmeyen kuşlar buralarda dolaşırmış...

sonra olan olmuş, bir kıvılcım her yeri darma duman etmiş, tosbağalar yanmış, çekirgeler kavrulmuş, asırlık çınar dallarını dökmüş, çamlar bir daha yeşillenmemiş. Küsmüş orman herkese, yüzünü çıkarmamış topraktan.

yıllar yılları kovalamış, küsen topraktan ha bir ha iki derken önce çalılar sonrasında küçücük çam fidanları bel vermiş, bir safran kırılgan boynunu dışarı uzatıp bakıvermiş, lakin masalın mutlu sonuna daha çok çok vakit var imiş:











tatilin ilk günü büyük yangından arta kalan ormanda yürüyüş yapıp mantarlara bakmakla geçti. ne kadar güzeller değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder